Özel Öğrenme Güçlüğü Nedir?
Normal veya normal üstü zekaya sahip ancak en az altı aylık bir eğitim almasına rağmen okuma hızında yavaşlık, okuduğunu anlamada zorluk, aritmetik becerilerde zorluk, yazılı anlatım zorluğu, sözcük dağarcığında zorluk, motor koordinasyon becerilerinde zorluk yaşayan bireylerde görülen bir farklılık olarak tanımlayabiliriz.
Özgül Öğrenme güçlüğü
Ülkemizde Öğrenme Güçlüğü: “Özgül Öğrenme Güçlüğü” veya “Özel Öğrenme Güçlüğü” gibi farklı ifadelerle anılır. “Özgül” bir türe ait olan; “Özel” ise ayırt edici bir niteliği olan demektir (TDK).
Öğrenme güçlüğü çocuklara başarısızlıkla ortaya çıktığında hayal kırıklığı yaratarak, genel olarak duygusal, sosyal ve aile içi çeşitli sorunlara da neden olur.
Özel Öğrenme Güçlüğü, her dil ve ülkelerde görülür ancak oranları değişir. Farklı dil ve kültürlerde okul çocukları arasında okuma, yazma ve matematiğin akademik alanlarında öğrenme güçlüğü %5 ile %15 arasındadır (DSM-V, 2013). Disleksi, DSM-V‘te Özgül Öğrenme Güçlüğü kapsamında bir alt alan olarak tanımlanmıştır.
İngiliz Disleksi Derneği öğrenme güçlüğünü küresel olarak (2017), dünya çapında nüfusun %5-10’unu etkilediğini öne sürüyor ki bu oranlar 700 milyon insana denk gelmektedir. Bazı kanıtlar (Sprenger- Charolles ve Siegel, 2016) rakamın dünya nüfusunun yaklaşık %17’si olmasını beklediğini ileri sürmüştür. Amerika Birleşik Devletleri Eğitim Bakanlığı’na göre okula giden çocukların %5-%15’ inde özel öğrenme güçlüğü görülmektedir. ABD’de öğrenme güçlüğü çeken çocukların %80’inin disleksi olduğu belirtilmektedir. Yirmi sekiz ülkeden alınan verilere göre okuma bozukluğu (disleksi) Japonya ve Çin’de %1 ile en düşük, %33 ile Venezuela’da en yüksek oranda görülmektedir (Doğan, 2012).
Okuma yazma; kültürel, sosyal ve ekonomik gelişme ve başarı için toplumdaki en önemli ön koşulları arasında olduğu bilinmektedir. Yüz yıldan fazla süren araştırmalar, insanların dili ve okuryazarlık becerilerini nasıl kazandıkları ve öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin bu sürece erişmede zorlandığı konusunda anlayışımızı arttırmamızı sağladı. Ülkemizde son dönemlerde artan farkındalık öğrenme güçlüğünü daha erken tanılanmasında ve hangi müdahalenin daha iyi sonucu vereceğine varan çalışmaları beraberinde getireceğini göstermektedir. Öğrenme güçlüğü olan her çocuk ve yetişkinin eğitimde, istihdamda ve yaşamda tam potansiyele ulaşmak için uygun destek ve fırsata erişme hakkına sahip olmasını sağlamak birincil görevimiz olmalıdır.
Özel Öğrenme Güçlüğü Türleri
Özel Öğrenme Güçlüğü, öğrenme ile ilgili bir veya daha fazla bilişsel süreci etkileyecek şekilde beyin işlevini değiştiren genetik veya nörolojik faktörlerden kaynaklanmaktadır. Bu işleme problemleri okuma, yazma ve matematik gibi temel becerilerin öğrenilmesine engel olabilmektedir. Organizasyon, planlama, soyut akıl yürütme, uzun veya kısa süreli hafıza ve dikkat gibi üst düzey becerileri de etkilemektedir.
Okuma, yazma ve matematik ile ilgili zorluklar okul öncesi ve ilkokul yıllarında fark edilebilir problemler olduğundan, öğrenme güçlüğünün belirti ve semptomları çoğunlukla o dönemde teşhis edilmekteyken, bazı bireyler daha ileriki sınıflarda veya yetişkinlikte de teşhis edilebilmektedir. Öğrenme güçlüğü çeken diğer bireyler, neden zorluk yaşadıklarını bilmeden de hayatlarına devam edebilmektedir.
Öğrenme güçlüğü olan bireyler ortalama veya ortalamanın üzerinde zekaya sahiptir. Bireyin potansiyeli ile gerçek başarısı arasında boşluk var gibi görünür. Kişi tamamen normal veya çok zeki bir kişi gibi görünse de benzer yaştaki birinden beklenen beceri seviyesinin altında kalmaktadır. Bu nedenle öğrenme güçlüklerini “gizli engelliler” olarak da adlandırabiliriz.
Özel Öğrenme Güçlüğü; disleksi, diskalkuli, disgrafi ve dispariksi gibi bir dizi spesifik öğrenme güçlüğünü tanımlayan “şemsiye” bir terimdir. Alt türler çocuklarda karma olarak görülür fakat genellikle içlerinden biri baskındır. Baskın olan %80 oranında okuma güçlüğüdür, bu nedenle tümü yaygın olarak en sık rastlanan adıyla “disleksi” olarak anılır.
- Disleksi – Okuma Güçlüğü (bozukluğu) (Okuma Güçlüğü): Disleksi, bireyin kelime tanıma ve okuma becerilerinde zorlanması durumunu ifade eder. Harf ve kelime tanıma, heceleme, okuma hızı ve anlama konularında güçlükler yaşanabilir.
- Disgrafi (Yazma Güçlüğü): Disgrafi, bireyin yazma becerilerinde zorlanması durumunu ifade eder. Yazı yazma, harf sıralaması, dilbilgisi ve yazım kuralları konularında güçlükler yaşanabilir.
- Diskalkuli (Matematik Güçlüğü): Diskalkuli, bireyin matematik becerilerinde zorlanması durumunu ifade eder. Temel aritmetik becerileri, sayı algısı, matematiksel kavramları anlama ve problem çözme konularında güçlükler yaşanabilir.
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): DEHB, dikkat sürekliliği, odaklanma ve dürtü kontrolü ile ilgili zorluklar içeren bir bozukluktur. Özellikle sınıfta, ödev yaparken veya diğer görevlerde dikkat sürekliliği konusunda güçlükler yaşanabilir.
- Dil ve Konuşma Bozuklukları: Dil ve konuşma bozuklukları, bireyin dil gelişiminde ve iletişim becerilerinde zorlanması durumunu ifade eder. Konuşma seslerini doğru bir şekilde çıkarma, dilbilgisi kurallarını uygulama ve anlamını ifade etme konularında güçlükler yaşanabilir.
- Görsel Algı ve İşitsel Algı Bozuklukları: Görsel algı bozukluğu, görme sistemi ile ilgili sorunlara işaret ederken, işitsel algı bozukluğu işitme ve ses algısı ile ilgili sorunları ifade eder. Bu bozukluklar, öğrenme süreçlerini etkileyebilir.
- Öğrenme Güçlüğü (LD): Bu genel bir terim olup, disleksi, disgrafi, diskalkuli ve diğer öğrenme güçlükleri gibi özelleşmiş durumları içerir. Genellikle bireyin akademik becerilerinde genel bir zorluk yaşadığını ifade eder.
Her bir özel öğrenme güçlüğü türü, bireyin güçlük yaşadığı alanlara göre farklı belirtiler gösterebilir. Uygun değerlendirme ve destekle, bireylere bu zorlukların üstesinden gelmelerinde yardımcı olunabilir.
Hakan MUTLU